Mary Harron, 2000 yapımı kült film American Psycho’nun yönetmeni olarak, baş karakter Patrick Bateman’ın yıllar içinde bir “erkeklik ikonu” haline gelmesinden duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. Filmin 25. yıldönümünde Letterboxd Journal’a konuşan Harron, Bateman karakterinin özellikle TikTok gibi platformlarda yeni nesil erkekler tarafından Andrew Tate gibi tartışmalı figürlerle birlikte idolleştirilmesini “kültürel bir kopukluk” olarak değerlendirdi.
Christian Bale’ın hayat verdiği Bateman karakteri, ilk bakışta yakışıklılığı, şık takım elbiseleri ve maddi gücüyle dikkat çekse de Harron, bu yüzeyin altında karakterin “aptal, gülünç ve utanç verici” bir figür olarak resmedildiğini belirtti. “Her zaman toksik erkekliğin bir hicviydi, bir kutlaması değil” diyen Harron, Bateman’ın sosyal medyada bir “sigma erkek” simgesi haline gelmesini şaşkınlıkla karşıladığını söyledi.
American Psycho’nun yaratıcılarına göre Bateman, bir eleştiriydi, örnek değil.
Filmin ortak senaristi Guinevere Turner ile bu karakterin “Wall Street tayfası” tarafından sahiplenileceğini hiç düşünmediklerini vurgulayan Harron, “Christian [Bale], onlarla çok açık bir şekilde alay ediyordu” dedi. Harron’a göre bu yanlış okuma, orijinal eserin yazarının kimliğini göz ardı etmekten kaynaklanıyor olabilir. Bret Easton Ellis’in 1991 tarihli romanını “gey bir yazarın maskülenite eleştirisi” olarak değerlendiren Harron, hikâyede erkekler arası rekabetin ve görünüş takıntısının homoerotik bir boyutu olduğunu ifade etti.
Filmdeki toplumsal eleştiriler bugün daha keskin bir hale geldi.
Harron ayrıca filmin temalarının bugün daha da güncel hale geldiğini belirtti. “American Psycho yırtıcı bir toplum hakkında ve o toplum bugün daha da kötü” diyen Harron, gelir eşitsizliğinin derinleştiğini ve siyasal ortamın daha da radikalleştiğini vurguladı.
