Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim Cammu Keşmir bölgesinde 26 sivilin hayatını kaybettiği kanlı saldırının ardından yeniden alevlendi. Salı günü gerçekleşen saldırı sonrasında Hindistan İndus Nehri Havzası’ndaki su akışını keserek Pakistan’a ulaşmasını engelledi.
Su krizinin patlak vermesiyle iki ülke arasındaki ilişkiler daha da gerildi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Keşmir’deki kalkınmanın hedef alındığını belirterek “Adaletin sağlanacağından kimsenin şüphesi olmasın” açıklamasında bulundu.
Su akışının kesilmesi iki nükleer güç arasında diplomatik tansiyonu yükseltirken Pakistan yönetimi sert açıklamalarda bulundu. Pakistan Genelkurmay Başkanı Seyyid Asım Munir, Hindistan’ı uyararak “Su akışı sağlanmazsa barajları hedef alacağız” sözleriyle tehdidin dozunu artırdı.
Öte yandan Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar’da Çinli mevkidaşı Vang Yi ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde destek talebinde bulundu.
Türkiye’den Pakistan’a Askeri Destek
Yaşanan gelişmeler üzerine Türkiye de devreye girdi. İçinde SİHA’ların da bulunduğu savaş malzemeleri yüklü altı nakliye uçağı Pakistan’a gönderildi. Türkiye’nin bu adımı İslamabad yönetimi tarafından “kritik bir destek” olarak karşılandı. Ankara’nın bölgedeki dengeleri gözeterek attığı bu hamle uluslararası kamuoyunda dikkat çekti.
Cammu Keşmir’deki kanlı saldırı sonrası başlayan su krizi bölgedeki barış umutlarını gölgelerken Hindistan ile Pakistan arasında uzun bir aradan sonra ilk kez sıcak temas yaşandı. İki ülkenin nükleer kapasiteye sahip olması yaşanan bu gelişmeleri sadece bölgesel değil küresel bir tehdit haline getiriyor. Uluslararası toplum taraflara itidal çağrısı yaparken gözler bir kez daha Güney Asya’daki kırılgan dengelere çevrildi.
