Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul Üsküdar’da Enstitü Sosyal tarafından düzenlenen ’İki Nokta Buluşmaları’ programında ‘Geleceğin Eğitimini Yönetmek: Riskler ve İmkânlar’ temalı söyleşiye katıldı.
Katıldığı etkinlikte sorularını yanıtlayan Bakan Tekin, eğitimde planladıkları stratejiler hakkında konuştu.
Yusuf Tekin, eğitimin geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı etkinlikte Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü Dr. İpek Coşkun Armağan’ın sorularını yanıtladı. Bakan Tekin “Değişim konusunda en hızlı davranması gereken bakanlıklardan biri Milli Eğitim. ‘Her şeyi değiştiriyorsunuz, yine değiştiriyorsunuz’ diyenler çağa, gelişmelere ayak uydurmamızı ve dinamik bir yapı kurmamızı engelliyorlar gibi geliyor bana. MEB çok sık değişiklik yapmak zorunda. Müfredatımızdan tutun mimari ve teknolojik alt yapılarımıza kadar her şeyi değiştirmemiz ve dinamik tutmamız gerekiyor. Bunlara adapte olmazsak eğer çağı ıskalarız.
Sürekli kendimizi revize etmek zorundayız. Yani yapılan değişimler eleştiri konusu olmamalı. İki ana paradigmamız var. Biri çağı ıskalamamak, ikincisi de pergel metaforunda olduğu gibi bir ayağımızın mutlaka, milli ve manevi değerlerimize sahip olacak şekilde, kendi coğrafyamızda olması. Yani yeni olan çağdaş olanı alalım ama kendimize ait olanı da kaybetmeyelim. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile bunu kastediyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Kendi tarihimizden ilham alan eğitim modeli inşa ediyoruz”
Başka ülkelerden eğitim modeli almaya sıcak bakmadıklarını ifade eden Bakan Yusuf Tekin, Türkiye, belki de son yirmi yıla kadar, kendisine hayranlıkla bakan coğrafyalara dahi başkasının hikâyesini taşıyan bir ülke gibi davrandı. Özellikle 27 Mayıs sonrası inşa edilen yapı, Türkiye’yi Batı değerlerinin Doğu’ya taşındığı bir köprü olarak kurguladı. Ne yazık ki bu rolü uzun yıllar sorgulamadan benimsedik. Ancak artık bu köprü metaforuna mahkûm değiliz.
Biz kendi hikâyemizi anlatabilecek, dünyaya özgün bir model sunabilecek öz güvene ve kapasiteye sahibiz ve şimdi öz güvenli biçimde başka bir şey söylüyoruz. Dünyaya farklı bir medeniyet perspektifi sunabiliriz. Niye başka bir ülkenin modelini alıyoruz? Başkalarının reçetelerine ihtiyaç duymadan; kendi tarihimizden, kültürümüzden ve medeniyet değerlerimizden ilham alan bir eğitim sistemi inşa ediyoruz.” dedi.
Kaynak: Hürriyet