Uzmanlardan Depresyon ve Kaygı Bozuklukları için Önemli Uyarılar

psikolojimiz-bozuk

Depresyon ve kaygı bozuklukları, birçok kişinin zaman zaman deneyimlediği ancak bir süre sonra yaşamını olumsuz etkileyen psikolojik rahatsızlıklar. Psikiyatri uzmanı Dr. Tuncay Barut, depresyonu “normal duygu durumundan daha isteksiz, keyifsiz ve mutsuz hissetme hali” olarak tanımlarken, kaygı bozukluğunu da “negatif düşünme, olumsuz senaryoları peşinen kabul etme” şeklinde açıklıyor.

Depresyon belirtileri arasında hayattan zevk almama, uyku ve iştah düzeninde değişiklikler, kendini değersiz hissetme ve ölüm düşünceleri yer alıyor. Kaygı bozukluğunda ise kişi, gereksiz yere aşırı endişe duyar ve bu kaygıyı kontrol etmekte zorlanır. Her iki rahatsızlık birbirini tetikleyebilir; kaygı, depresyona yol açabilir ve depresyon da kaygıyı artırabilir.

Uzmanlar, hafif depresyon ve kaygı bozuklukları ile ilaçsız baş etmenin mümkün olduğunu belirtiyor.

Uzmanlar, depresyon ve kaygı bozukluğunun hafif seyreden hallerinde ilaçsız başa çıkmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Fiziksel egzersiz, sosyal yaşamın desteklenmesi ve sağlıklı bir bedenin korunması, bu tür sorunların önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Ancak, eğer belirtiler şiddetliyse ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa, ilaç tedavisi kaçınılmaz hale gelebilir.

İlaç tedavisinin doktor gözetiminde yapılması gerektiği uzmanlar tarafından altı çizilen bir nokta.

İlaç tedavisinin, depresyon ve kaygı bozukluğu tedavisinde önemli bir yer tuttuğu belirtiliyor. Uzmanlar, ilaç kullanımının beyin kimyasını dengeleyerek tedavi sürecini hızlandırdığını vurguluyor. Prof. Dr. Serap Aydoğan Taycan, ilaçların doğru bir şekilde kullanıldığında herhangi bir bağımlılık yapmadığını, fakat tedavi sürecinin doktor gözetiminde yapılması gerektiğini söylüyor.

Cumhuriyet
Exit mobile version