Güneş Sistemi’nin en uzak noktalarında var olduğu öne sürülen ve yıllardır gökbilimcilerin izini sürdüğü 9. Gezegen, bilim dünyasında merakını korumaya devam ediyor. Şili’de faaliyete geçmek üzere olan yeni nesil teleskop, bu kozmik bilmecenin çözümünde kilit rol oynayabilir.
Vera C. Rubin Gözlemevi’nde geri sayım başladı.
Uzun süredir yapımı süren Vera C. Rubin Gözlemevi, Nisan ayı sonunda gözleme çalışmalarına başlıyor. Şili’nin yüksek rakımlı dağlarında inşa edilen tesis, gelişmiş teknik özellikleriyle dikkat çekiyor. Gözlemevinin kalbinde, 3,2 milyar piksel çözünürlüğe sahip dünyanın en büyük dijital kamerası bulunuyor. Bu teknoloji; teleskobu, sönük ve uzak gök cisimlerini tespit etmede benzersiz kılıyor.
Gözler ‘tuhaf’ yörüngelerde…
9. Gezegen’in varlığına dair teoriler, Neptün’ün ötesinde yer alan küçük gök cisimlerinin yörüngelerindeki anormal hareketlere dayanıyor. Bu yörünge ‘tuhaflıklarının’, büyük ve henüz gözlemlenememiş bir gezegenin kütle çekim etkisiyle oluştuğu düşünülüyor.
Uzmanlar umutlu! En küçük hareketler bile anlık tespit edilebilecek.
Caltech’ten gökbilimci Mike Brown, 9. Gezegen’in varlığını savunan isimler arasında öne çıkıyor. Brown, Rubin Gözlemevi’nin bu gezegeni tespit edebilecek donanıma sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Gözlemevinin operasyon direktörü Bob Blum ise teleskobun özellikle sönük cisimleri algılayabilme kapasitesine vurgu yapıyor. Her gece güney gökyüzünün büyük bir kısmını tarayacak olan gözlemevi, gelişmiş algoritmalarla sürekli görüntü karşılaştırması yaparak, gökyüzündeki en küçük hareketleri dahi anlık olarak tespit edebilecek.
Kaynak: En Son Haber