2023 yazında Ottawa Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir deney, insan vücudunun aşırı sıcak ve nem koşullarına ne kadar dayanabileceğini araştırdı. Harvard Üniversitesi’nden Robert Meade’in öncülük ettiği çalışmada, gönüllü katılımcılar 42 derece sıcaklıkta ve yüksek nem oranında, çelik bir odada saatler boyunca bekletildi. Vücut sıcaklıkları hızla yükselen deneklerin içten içe “piştiği” gözlemlendi. Bu deney, insan bedeninin kendini serinletemediği kritik noktayı tespit etmeyi amaçlıyordu.
Bilim dünyasında “telafi edilemeyen ısı stresi” olarak bilinen bu eşik, daha önce 35°C ıslak ampul sıcaklığı olarak kabul ediliyordu. Ancak yeni bulgular, bu sınırın 26 ila 31 derece gibi çok daha düşük sıcaklıklarda başlayabileceğini gösteriyor. Islak ampul sıcaklığı, hem sıcaklığı hem de nemi dikkate alan bir ölçüm olup vücudun ter yoluyla serinleyip serinleyemeyeceğini belirliyor. Yüksek nem, terin buharlaşmasını engelleyerek sıcak havayı çok daha tehlikeli hale getiriyor.
Bilim insanları, insan vücudunun aşırı sıcaklıklara uzun süre maruz kalma sınırını araştırdı.
Georgia Üniversitesi’nden Tony Wolf’un da yer aldığı araştırmalarda denekler bu zorlayıcı koşullara 9 saat boyunca maruz bırakıldı. Bu sürenin, gerçek hayattaki bir ısı dalgası sırasında maruz kalınabilecek ortalama süreyi temsil ettiği belirtildi. Ancak sadece birkaç katılımcı bu süreyi tamamlayabildi. Araştırmacılar, bu şartlar altında sıcaklık çarpmasının yaklaşık 10 saat içinde gerçekleşeceğini öngörüyor.
Laboratuvar bulguları, dünya genelinde yaşanan sıcak hava dalgalarının etkisiyle daha da önem kazanıyor. 2023 yazında Filipinler’de 53 dereceye varan sıcaklıklar okulların kapanmasına, kuraklık ilan edilmesine ve halkın evlerine kapanmasına yol açtı. Bangkok, Delhi ve Singapur gibi şehirler de benzer koşullarla karşı karşıya kaldı. Klimaya erişimin olmaması, açık havada çalışmak ve kronik sağlık sorunları gibi faktörler, orta dereceli sıcaklıkları bile ölümcül hale getirebiliyor.
Yaşlı bireyler, aşırı sıcaklardan en çok etkilenen risk grubunu oluşturuyor.
Yaşlı bireyler bu riskten en çok etkilenen grup. Columbia Üniversitesi’nden Radley Horton’a göre, yaşlıların dolaşım sistemleri ısıyı gençler kadar verimli şekilde dağıtamıyor. Horton’un Nature dergisinde yayımlanan araştırmasına göre, küresel ısınma 2 dereceye ulaştığında dünya kara yüzeylerinin üçte birinden fazlası yaşlılar için yaşanmaz hale gelecek. En büyük tehdit Orta Doğu, Batı Afrika ve Güneydoğu Asya gibi zaten sıcak ve nemli iklimlere sahip bölgelerde görülecek.
Öte yandan, Penn State Üniversitesi’nin çalışması, küresel ısınmanın 2°C’nin altında tutulması durumunda bu tehlikelerin büyük ölçüde azaltılabileceğini gösteriyor. Ancak 2024 yılı, dünya genelinde 1,5°C’lik sıcaklık artışının ilk kez aşıldığı yıl olarak kayıtlara geçti. ABD’de 1999-2023 arasında sıcaklığa bağlı ölümler iki katına çıkarken, 2023’te yalnızca Avrupa’da 47 binden fazla kişi aşırı sıcaklar nedeniyle hayatını kaybetti. Bilim insanları, iklim krizine karşı acil önlem alınmazsa, bu ölümlerin daha da artacağı uyarısında bulunuyor.
Kaynak: Popular Science